29 Mayıs 2017 Pazartesi

Peki Ama Bebegim Doyuyor mu? Bebegimin Doydugunu Nasıl Anlarım?

İçinize bir kurt düştü.. "Bu çocuk aççç!!" 


Gün içinde keyfi yerinde, emip yatıyor, karnı tok, altı kuru.. Ama hala acaba doyuyor mu, sütüm yetiyor mu, mama mı vermeliyim, soruları arasında kalmadan bebeğimizin doyup doymadığını nasıl anlayacağız?

Formül basit.. Boş bir bebek bezine 3 çorba kaşığı su dökün. Bu 1 dolu bez demektir, aşağı yukarı 1 yumurta ağırlığındadır.. Tam 24 saat süresince 5-6 yumurta ağırlığında bezi doldurmuş olması beklenir.. Yani temiz beze 15 çorba kaşığı su döktüğünüzdeki ağırlık, 24 saatlik, doyan bebeğin, dolu bez miktarı ölçüsüdür...

Bu ölçü ilk 6 ay için geçerlidir.. Ek gıdaya geçişten sonra çişli bez sayısı doyma kriteri olmaktan çıkmaktadır.. 





Bebeklerin En Önemli Besini: Anne Sütü

Sağlıkla yaptık doğumu, atlattık derken ya sütümüz olmazsa kabusu başlıyor.. Herkesin sorusu "Sütün var mı", "Emiyor mu", "Doyuyor mu" sorularına artık cevap vermekten sıkılmaya başlayacaksınız.. Acaba ile başlayan sorular kafanızın içinde dönüp durması, strese girmeniz, sütü azaltmaya değmeyecektir emin olun.. Herkesin sütü olur, her bebek emer, süt herkese yeter merak etmeyin.. (İstisnalar dışında tabi) Önceliğimiz kendimizin sütün varlığı ve bebeğimizin doyduğuna inanmanız... Kendinizi teskin etmeniz.. Dünyanın sonu değil bebeğimizin ilk zamanlar ya da sonraki günler formül mama alması ama elimizden gelen gayreti göstererek arttırmamız mümkün unutmayın... 



Annelerin beslenmesi hamilelik döneminde bebeğin sağlıklı olması için ne kadar önemliyse, emziklilik döneminde de bir o kadar önemlidir. Bu dönemde bebeğin alması gereken en önemli besin tabi ki anne sütüdür. Anne sütü bebek beslenmesinde yeri doldurulamayacak harika bir besindir. Bu yüzden bebeğin yeterli kalite ve miktarda süt alabilmesi için annelerin beslenmesine dikkat etmeleri çok önemlidir.

Anne sütünün bileşimi annenin tükettiği besinlerden etkilenir. Süt üretimi için gerekli besinler annenin gereksinmesine ek olarak düşünülmelidir. Yani anne hem kendi gereksinmelerini karşılamak için, hem de bebeğine verdiği sütünün yeterliliği ve verimliliği için beslenmelidir.

Genelde yeni doğum yapan anneler sütlerinin artması için, çevrelerinden edindikleri kulaktan dolma bilgilerle diyetlerini kısıtlar veya fazla kalorili yiyecekler tüketmeye başlarlar. Bu dönemde genelde annelerde genelde gaz şikayeti görüldüğü için haşlanmış, zeytinyağlı, sulu yemekler ve bolca sıvı almaları önerilir.

Ne diyoruz? İlk 6 ay sadece anne sütü (yokluğunda formul mama).. 6 ay sonunda ise ek gıdaya geçiş...







Emzirme Dönemimde Neler Yememeli?

Önceliğimiz her zaman doktorumuzun ve diyetisyenimizin tavsiyeleri..  Kendi tecrübelerime gelince;


  • Alkol, sigara..vb zaten tüketmediğim için emzirdiğim dönemde de dumanlı ortamlara girmedim. 
  • Çay ve kahveyi birazcık azalttım :) Kahve çok içen birisi değildim zaten. O yüzden çok aramadım.
  • Şekerli gıdalarda özellikle uzak durdum. Alınan kilolara ekleme yapmaması için dikkat etmek lazım. "Süt yapar kızım" diyen teyzeleri dinlemedim yani :)
  • Bulgur, pirinç, bakliyat, makarna gibi karbonhidratları biraz azalttım. 
  • Yeşil çay, beyaz çay ve diğer bitki çaylarını hiç içmedim. İçerdiği kafeine dikkat.
  • İlk 1 ay diyetisyenimin tavsiyesi ile nohut, fasulye, karnabahar, brokoli gibi gaz yapan yiyecekleri tüketmedim. 1 ayın sonunda yavaş yavaş yemeğe başladım.
  • Kısaca kendime ve vücuduma zararlı hiç bir şeyi yemedim..


Önceliğimiz her zaman doktorumuzun tavsiyeleri.. Gelelim genel kurallara;

• Anne sütünün içeriği sigara, alkol ve kafein tüketiminden, soluduğu kirli havadan etkilenmektedir. Sigara tüketen annelerin sütlerinin C vitamini içeriğinin azaldığı ve dolayısı ile bebeğin bağışıklık sisteminin bundan olumsuz etkilendiği kanıtlanmıştır. Ayrıca sigaradaki nikotin annede süt salgılanmasını baskılamaktadır.

• Çay ve kahveyi günde 2 kez tüketebilir. Fazla içilen çay, kahve ve koladaki kafein süte geçerek bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkiler. Demir emilimini engellediği düşünülerek yemek sırasında ve yemekten hemen sonra çay ve kahve alınmamalıdır.

• Soğan, sarımsak, karnabahar, lahana, kuru baklagiller, brokoli gibi besinler gaz yapıcı özellikleri ve anne sütünün tadını değiştirebilme özelikleri nedeni ile dikkatli tüketilmelidir. Bu tarz besinleri tükettikten sonra bebekte gaz şikayetlerine ve emmeyi reddetme durumuna bakarak bu besinleri tüketmeye devam edebilir yada kesilebilir.

• Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi ( dayanıklılığını arttırmak amacı ile eklenen) içeren besinlerden mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır.

• Baharatlara dikkat edilmelidir. Uygun koşullarda saklanmayan baharatlar, açıkta satılan baharatların alınması ve kullanılması toksik maddelerin alım riskini artırır. Bu maddeler hem annenin hem de bebeğin başta karaciğeri olmak üzere organ harabiyetine neden olurlar.

• Afla toksin adı verilen küflü tahıllarda, kuru baklagillerde, uygun koşullarda saklanmamış baharatlarda bulunan hepatokarsinojenik maddelerin anne sütü ile bebeğe geçişi söz konusudur. Bunun için açıkta satılan baharatlar alınmamalı, paketli olan güvenilir marklar tercih edilmelidir. Üzerinde küf üremiş, ya da saklama koşullarının uygun olmadığı bilinen kuru baklagiller ve tahıllar kullanılmamalıdır.

• Bu dönemde güvenilir besin tüketmek çok önemlidir. Bu yüzden bilindik yer ve markalardan alışveriş yapılmalıdır.





Anne Sütünün Verimliliğini Arttiralim.. Peki Ama Nasil?

Anne sütünü ve verimliliğini arttırmak için öncelikle doktorumuzun tavsiyelerine kulak vermeliyiz.. Onun yönlendirmeleri ile en doğru bilgiye ulaşabiliriz..  Kendi tecrübelerime gelince;
  • Öncelikle günde en az 2,5-3 litre su içiyorum. En önemli süt yapıcı sudur.
  • Bunun dışında maden suyu, komposto, ayran, süt, rezene çayı (en fazla 2 fincan), çok az da olsa şekersiz çay ve kahve gibi sıvı da tüketiyorum.
  • Bol bol ten tene temas.. Üzerinizi çıkarın. Bebeğinizin de sadece bezi kalsın. Sarılın. Koklaşın. Uzanın yatağa, oda sıcaklığına dikkat ederek tabi. Evire çevire emzirin. Ne kadar çok emerse bebeğiniz,  o kadar çok süt verimliliği artar.
  • Stres ve üzüntüden uzak duruyorum.
  • Bol bol açık havaya çıkıyorum. En az 10 dakika, en fazla 2 saat. Hem bana hem bebeğime çok iyi geliyor. Tabi hava durumu ve bebeğimin açlık-tokluk-bez değişimini göz önünde bulundurarak. Her yerde gerekli önlemlerinizi alarak emzirebilirsiniz. Bebekle zor olmuyor mu derseniz, kanguru her derde deva.. Bebek arabası ve kanguru ile ilgili yazdığım post için tık tık..
  • Düzenli uyumaya ve dinlenmeye çalışıyorum. Bırakın mutfak işleri beklesin.. Akşama bol peynirli tost da fena bir öğün sayılmaz. Süt yapar diye aman tatlılara, böreklere saldırmayın :)
  • Şunu düşünmeniz belki doğum kilolarından biran önce kurtulmanızı sağlar: "Emzirmek zayıflatıyormuşşş" :)
Onun dışında belli başlı konular ise şu şekilde:

• Anne sütünü artırmanın ilk ve en önemli şartı sıvı tüketimini artırmaktır. Bir kişinin günlük tüketmesi gereken su miktarı 2,5-3 litre kadardır, fakat anneler için bu yeterli değildir. Anne kendi gereksinmesinin yanı sıra sütü için de sıvı tüketmelidir. Bu da günde yaklaşık 3-3,5 litre sıvı tüketilmek anlamına gelir. Bunun 2 litresi sudan, kalanı şekersiz bitki çayları (isirgan otu cayi vb), ayran, çorba veya şekersiz meyve kompostolarından karşılanabilir.

• Düzenli, yeterli ve dengeli olarak bütün besin gruplarını içeren bir beslenme programı uygulanmalıdır.

• Anneler bebeği ve kendisi için yeterli miktarda protein alımına özen göstermelidir. Sütün ana bileşenlerinden biri olan protein, emziren annelerin beslenmesinin olmazsa olmazıdır. Anneler her gün mutlaka et, süt, yumurta, peynir, yoğurt gibi protein kaynaklarından tüketmelidir. Özellikle kefir ve probiyotik içerikli yoğurtların anne sütünü artırıcı etkileri olduğu bilinmektedir.

• Aynı zamanda olası demir eksikliğini de gidermek için kırmızı et, yumurta, ceviz, badem, üzüm, kayısı vb. gibi demirden zengin besinleri tüketmek ihmal edilmemelidir. Demir yönünden zengin yiyeceklerle birlikte C vitamini kaynağı olan domates, biber, maydanoz, kıvırcık gibi taze sebzeler ve portakal, greyfurt, çilek gibi meyvelerin alınması demir emilimini artırır.

• Vitamin, mineral ve posadan zengin taze sebze ve meyveleri her öğün tüketmeye özen gösterilmelidir. Özellikle kereviz, kabak, enginar, semizotu gibi sebzelerin anne sütünü artırdığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Emzikli annelerin iyi yıkanmış ve el yardımıyla parçalanarak hazırlanmış bir kase salata tüketmeleri önemlidir.

• A vitamininden zengin havuç, yeşil yapraklı sebzeler, kayısı gibi besinleri daha fazla tüketilmesi onemlidir.

• Zeytinyağı tüketimine özen gösterilmelidir. Zeytinyağı içerdiği yağ asidi örüntüsüyle anne sütünün tekli doymamış yağ örüntüsünü artırmada önemli bir destektir.

• Özellikle balık protein ve n-3 yağ asitleri bakımından zengindir özellikler bu dönemde tüketilmesine özen gösterilmelidir.

• Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur karışımı yemekleri, portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşilbiber, taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketmeye özen gösterilmelidir.

• Fesleğen de unutulmamalıdır. Fesleğen bitkisinin de düzenli kullanımda anne sütünü artırabileceği bilinir. Anneler yemeklerinde fesleğene daha çok yer açmalıdır.

• Doğal maden suları hem sıvı hem de mineral takviyesi yapan en iyi kayaklardandır. Eğer annenin yüksek tansiyon veya böbrek problemi yok ise günde 1-2 şişe doğal maden suyu içilmelidir.

• Sıvı alımını artırırken bitki çaylarından destek alınabilir. Örneğin ısırgan otu çayının anne sütü oluşumunda olumlu etkileri bilinmektedir, rezene çayı annenin gazını rahatlatır, papatya çayı da annenin rahat uyumasına, psikolojik olarak rahatlamasına yardımcı olur. Günde 2-3 fincan bitki çayı içilmesinin bir zararı olmayacaktır.

• Yemeklerle birlikte alındığında kansızlığa yol açabileceği için bitki çayları ara öğünlerde tercih edilmelidir.

• Karbonhidrat tüketim düzeyi yeterli olmalıdır. Emzirme döneminde yapılan en büyük yanlışlardan biri zayıflamak adına karbonhidrat tüketiminin tamamen kesilmesidir. Emziren annenin beslenmesinde mutlaka ekmek, pilav, makarna ve meyve gibi karbonhidrat kaynakları yer almalıdır. Beyazlar yerine kaliteli karbonhidrat kaynakları olan tam tahıllı ürünler tercih edilmelidir.

• Yemeklerde kullanılacak yağ tüketimine dikkat edilmelidir. Kalori değerini yükselten kızartma ve kavurma türü besinlerden uzak durulmalı, genellikle besinleri pişirme yöntemi olarak haşlama, fırında ya da ızgara yöntemi kullanılmalıdır.

• Arpa Mucizesi: Ülkemizde daha çok alkolsüz bira veya malt içecek olarak tercih edilen, arpa ile hazırlanmış yiyeceklerin veya çimlenmiş arpa suyunun, anne sütünün verimliliğini ciddi anlamda artırdığı gözlenmiştir. Ülkemiz için yeni bir kavram olsa da, birçok ülkeden uzun zamandır anne sütünü artırmak için kullanılan bir tahıldır.